İnce Memed - Yaşar Kemal



Bazı çocuklar farklı doğar. Akranlarından farklı olarak, içlerinde bir ışıkla doğarlar. Ya çok susarlar, ya çok gülümserler ya da çok yalnız olurlar. İçlerindeki ışık onlarla birlikte büyür. Bir süre sonra ışık o kadar hızlı büyümeye başlar ki çocuğun içine sığamaz, taşar. Ve çocuk isyan eder, başkaldırır, konuşur. Onun ışığı cesaret edemeyenlerin, korkanların veya gerçeği göremeyecek kadar kör olanların önüne düşer. Herkes kabul etmese de artık onun sesi toplumun sesi olur. 

Cumhuriyetin ilk yıllarında tam da böyle bir çocuk yaşamıştır, İnce Memed. Yarpuz kokulu dağlarda, buzağı kokulu evlerde büyümüş, kocaman taneli Toros yağmurlarında ıslanmıştır. İnsanlara topraklarla birlikte sahip olan ve onlara zulmeden ağalara isyan eder, dağlara çıkar, eşkıya olur. Kendine silah tutmayı hiçbir zaman yakıştırmaz. Fakat çocuk Memed acılarla büyür, on ömür yaşasa bir insan şu İnce Memed'in öğrendiklerini zor öğrenir. Ay ışığı vardır Memedin tüfeğinde, fişeklerinde yansır. Sevdiğiyle mutlu bir hayattır istediği, dağlarda huzurlu değildir. Ama bu dünya böyledir. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür, çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir. Yine de hiçbir umarsızlık elini kolunu bağlamaz, savaşır. Çünkü inanır ki İnce Memed ölse, analar daha nice İnce Memedler doğurur. Bir İnce Memed giderse bin, on bin, yüz bin İnce Memed gelir, ağalar biter de İnce Memedler bitmez. 

İnce Memed, bir kitap kahramanı değildir. O etten kemikten oluşmuş, nefes almış, yaralanmış acı çekmiştir. Yaşar Kemal bu eseri sadece yazmamış, yaşattırmıştır. İyileri ve kötüleri, ağaları ve köyleri, kadınları ve erkekleri anlatmaz, bize de yaşattırır. Kitabı okurken ben de Memed'le çatışmanın ortasında kaldım, dağlarda nöbet tuttum, evladından uzak Döne Ana oldum, güzelliğiyle köylere baharı getiren Seyran oldum, peri gibi bir atın peşine düştüm Adem oldum, Memed'i her zaman kocaman yüreğiyle karşılayan Hürü Ana oldum. 

Yaşar Kemal 32 yılda yaşamış yazmış, yaşamış yazmış, yaşamış yazmış. Bu topraklarda yaşayanlar, Anadolunun kokusunu bilenler, kırktan fazla dile çevrilmiş olan bu kitabı Yaşar Kemal'in kendi cümlelerinden, o güzel dilinen okumanın ne kadar büyük bir şans olduğunu bilirler. Bu seriyi okuyup bitirdiğimde son sayfayı gözlerim dolu çevirdim, çünkü bu dağlar bir İnce Memed daha görmez.

Derler ki, ne zaman dağlarda bir eşkıya ölse, bir yıldız kayarmış...


Yorumlar