Parfümün Dansı - Tom Robbins


Doğmak ve ölmek kolaydı, zor olan hayatın kendisiydi. 

Parfüm ölümsüzdür. Önceden duymuş olduğumuz bir kokuyu yeniden duyduğumuzda bizi zihnimizdeki o kukuyla ilgili anılarımıza götürür. 

Tom Robbins'in Parfümün Dansı isimli kitabında parfüm ve ölümsüzlüğün kesişimini okuyoruz. Kitap, ülkesinin geleneği gereği yaşlılık belirtisi göstermesi sebebiyle öldürülmesi gereken kral Alobar'ın ölümden kaçarak kendini özgürleştirmeye çalışması ile başlıyor. Ülkesinden kaçan ve gezgin olarak yaşayan Alobar, Kudra ile birlikte sınırsız yaşamı keşfetmek istiyor. Bandalop Doktorlarının dört maddeye dayalı öğretisiyle ölümsüzlüğü yakalamaya çalışıyor.

HAVA

Bizler havaya soluklarımızla bağlıyızdır. İçimize az ya da çok hava çeker, onu da verimli şekilde kullanamayız. Kudra ile Alobar kendilerine bir soluma yöntemi geliştirmişlerdi. İçlerine hava çekmeleri ve o havayı dışarı vermeleri kesintisiz bir ritim halinde, sürekli dairesel biçimde devam ediyordu. Vücutlarında hava soktukları zaman, mümkün olduğu kadar çok enerji ve canlılık aldıklarını gözlerinde canlandırıyorlardı. Hava verdiklerinde de, içlerindeki tüm bayatlığı ve yavanlığı dışarıya verdiklerini düşünüyorlardı. 

Biyolojik çalışmalar bize en uzun ömürlü hayvanların, vücut ağırlıklarına oranla en az oksijen tükettiklerini göstermiştir. Alobar ve Kudra'nın başardığı şey az oksijen tüketerek onu en verimli biçimde kullanmayı öğrenmek olmuştur. Ayrıca doğru dürüst soluma stresi de azaltıyor. Stres de yaşlanmanın en büyük nedenlerinden biridir.

SU

Su da stresi ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Ama onların yıkanma törenlerinin en önemli etkisi kan ısısını düşürmekti. Yapılan deneylerde, vücut ısısını azaltmakla ölümün, büsbütün kaldırılmasa bile yavaşlatılabildiğini ortaya koymaktadır. Uyguladıkları yöntem, yarım saat kadar sıcak suda yatmak, sonra bir çeyrek saat boyunca çıkıp gölgede oturmak, aynı şeyi dört-beş kere tekrarlamaktı. Sıcak su, kanlarının cilt yüzeyine ulaşmasını sağlıyor, küvetten çıktıklarında o kan çabucak soğuyabilecek durumda oluyordu. Yüzlerce yıl geçince, böyle kanlarını düzenli biçimde soğutmaları herhalde onların iç termostatını, 36,5 derecenin iki-üç derece altında kalmalarını sağlamış olabilir. Bu da metabolizmaya kendini yenileme olanağı sağlar.

TOPRAK

Toprak, besinin anasıdır. Alobar ve Kudra'nın uzun süreli yaşamında perhiz büyük rol oynamıştır. Vücudu yaşlandıran şeylerden biri, ölen hücrelerin birikmesi, üremeden kesilmesidir. Hücreyi öldüren de biriken toksinlerdir. Periyodik aç kalmalar insanın borularını temizler. Alobar ve Kudra her ayın beş gününde oruç tutarak bunu sağlamışlar. Ayrıca sürekli pancar yemişlerdir. Pancar kanı kuvvetlendiriyor, karaciğeri hareketlendiriyor ve vücuda nükleik asit sağlıyor. Nükleik asit de genç hücre yapısının etkin üremesi için en gerekli maddedir.

ATEŞ

İnsan organizması DNA tarafından, optimum bir kuvvet ve sağlık düzeyini, cinsel olgunlaşma yaşına ve birkaç yıl sonrasına kadar tutturmak üzere programlanmıştır. Alobar ve Kudra'nın yaptığı, cinsel ateşlerini sürekli akkor halinde tutup DNA'yı kendilerinin cinsel olgunluğa yeni girmekte olduğuna inandırmak, kandırmak olmuştur. Yüksek hormon düzeylerine rağmen hiç gebelik olmaması da bu kandırmaya katkıda bulunmuştur. 

Bu dört maddeye dayalı öğretiyle birlikte ölümü aşmayı başaran Alobar ve Kudra'nın hikayesini okurken, bunu aşmış olmanın tek sonuç olmadığını da gösteriyor bize. Çünkü yaşadıkları yerlerde hep aynı yaşta kaldıklarını fark eden insanlar onlar gibi olmadıklarını fark ettiklerinden onları adeta şeytan olarak görüyorlar. Alobar ve Kudra bu ölümlü olan dünyada, ölümsüz olarak normal bir yaşam sürmeyi tam olarak başaramıyorlar. 

Yorumlar